26 Ekim 2012 Cuma

Lipo İle Yağ Aldırma İşlemi

Genetik yatkınlık, ergenlikte hatalı beslenme ve yeterince egzersiz yapılmaması vücudun yağ dokusunda istenmeyen bir artışa yol açar. Yağ alma “liposuction” karın, basen, kalça, uyluk, diz, kol, çene altı, yanaklar ve boyun gibi bölgelerdeki istenmeyen yağların küçük deliklerden girilip vakumla alınarak vücudun daha düzgün şekil almasını sağlayan bir estetik müdahaledir. Liposuction kilo verme yöntemi değildir, sağlıklı bir diyet ve egzersizin yerini tutmasa da, geleneksel kilo verme yöntemlerine cevap vermeyen inatçı yağ birikimlerinin estetik olarak ortadan kaldırılmasında en etkili yöntemdir.

Liposuction işlemi için en uygun adaylar bazı bölgelerinde fazla yağ birikimleri olan, ancak normal kiloda ve sıkı ve elastik cilde sahip olan kişilerdir. Fiziksel olarak sağlıklı, beklentilerde gerçekçi olması gerekmektedir. Yaş ilk planda çok önemli olmasa da, yaşlı hastalarda deri elastikliğini kaybetmiş olabileceğinden sıkı deriye sahip olan genç bireylerle aynı sonucun elde edilmesi zor olmaktadır.

Liposuction şeker hastalığı, ciddi kalp yada akciğer sorunu ve dolaşım problemi olan bireylerde, yada işlem uygulanacak bölgede yakın bir geçmişte ameliyat yapılan bireyler için risk taşır.

Liposuction’a hazırlık aşamasında kan sulandırıcı etkisi olan yiyecek ve içecek, bazı vitamin ve ilaçlardan, ayrıca iyileşmeyi kötü etkileyen sigara kullanımının bırakılması için bazı önemli uyarılarda bulunulur. Soğuk algınlığı ve herhangi bir enfeksiyon (özellikle deri ile ilgili) varlığında ameliyatın ertelenmesi gerekebilir. Diyabet, kalp veya akciğer hastalıkları gibi sistemik rahatsızlıkları olanlarda ameliyat öncesi kontrollerinin yapılarak ilgili doktorların da onay ve önerilerini almaları gerekir.

Liposuction ile yağ alma ameliyatlarında farklı anestezi tipleri kullanılabilir. Az miktarda yağ alınması yada sınırlı sayıda vücut bölgesine müdahale planlandığında, sadece işlem uygulanacak bölgelerin uyuşmasını sağlayacak lokal anestezi tercih edilebilir. Bu estetik ameliyatların çoğu lokal anestezi ve sedasyon kombinasyonu altında uygulanmaktadır. Bu kombinasyon sayesinde hasta hafif bir rahatsızlık ve dokunma hissine rağmen uyanık ancak rahatlamış bir şekilde estetik ameliyatını geçirir.

Bölgesel anestezi adı verilen yöntemler daha büyük müdahale gerektiren durumlarda uygulanabilir. Epidural anestezi doğum işlemlerinde sıklıkla kullanılmaktadır. Öte yandan özellikle fazla miktarda yağ alınması planlanan liposuction’larda genel anestezi yöntemi tercih edilmektedir.

Liposuction, vücudun çeşitli bölgelerinde yerleşmiş yağ alma birikimlerinin alınıp vücudun bir yada daha çok bölgesinin yeniden şekillendirilmesini sağlayan bir estetik girişimdir. 4-5 mm boyunda bir cilt kesisinden girilen, kanül adı verilen ince borular yardımıyla derinin altında yerleşmiş bulunan yağ birikimlerinin vakum yardımıyla emilip dışarı alınması işlemidir. Öncesinde ilgili alanlara içinde damarların kasılarak küçülmesini sağlayan ve ayrıca o bölgenin ağrı duyusunu engelleyecek ilaçlar içeren bir sıvı verilir. Ardından kanül yağ dokusu içinde ileri geri hareket ettirilerek yağ dokusunun parçalanıp emilmesi sağlanır. Bir çok bölgeye liposuction uygulanacak ise cilt kesileri mümkün olduğu kadar dikkat çekmeyecek yerlere saklanacaktır.

Yağın emilmesiyle birlikte sıvı kaybı da olacağından, şok tablosunun gelişimini önlemek amacıyla liposuction sırasında kaybolan sıvının yerine koyulması çok önemlidir. Bu yüzden hastaların iyi bir şekilde monitörize edilip yeterli sıvı almaları ameliyatın bitiminde önemlidir.

Yağ alma sırasında kanüllerin gireceği kesilere bağlı oluşan izler oldukça küçüktür ve bu kesiler vücuda bakıldığında dikkat çekmeyecek bölgelere yapılır. Bununla birlikte deri elastisitesi yetersiz olan olgularda ameliyat sonrasında deri yüzeyinde dalgalı ve pürtüklü bir görünüm, düzensizlikler, asimetrik yapılar oluşabilir. Bu düzensizlikler, sıkı el masajları veya vakumlu masaj cihazları ile giderilebilir. Liposuction sahalarında hissizlik ve renk değişiklikleri de gözlenebilir.

Nadiren de olsa bu ameliyata ve anesteziye bağlı bir takım komplikasyonlar gelişebilir. Eğer birden fazla alanda liposuction yapılıyor ise veya müdahale edilen saha normalden çok büyük ise komplikasyon riski doğal olarak artacaktır. Çok fazla yağ dokusunun alınacağı ameliyatların daha az yağ dokusunun çıkarılacağı liposuction’lara göre uzun ameliyat sürelerine ihtiyaç duyacağı aşikardır.

Sistemik hastalık, ileri yaş, sigara gibi risk faktörlerinin olduğu bazı olgularda da, nadiren de olsa; enfeksiyon riskinde artış, yara iyileşmesinde gecikme, ameliyat sahasında boşaltılmayı gerektiren sıvı birikimi, yağ alma veya kan pıhtısı oluşması ve bunların özellikle akciğere atılmasına bağlı ölüm riski, aşırı vücut sıvısı kaybı ve buna bağlı hipovolemik şok ve ölüm riski ve istenmeyen ilaç reaksiyonları gözlenebilir. Uzman bir doktorun, risk faktörlerini ortaya koyup, gerekli kontrolleri yaptırıp, tecrübeli bir anestezi ekibi ile kaliteli bir hastanede liposuction yapması durumunda bu riskler göz ardı edilecek kadar küçüktür.

Liposuction sonrasında kesilerden bir miktar vücut sıvısı sızıntısı normaldir. Şişliklerin fazla artmaması ve derinin yeni vücut konturuna daha iyi uyum göstermesi için baskılı korseler yaklaşık 3 hafta kullanılması gerekir. Enfeksiyondan korunmak için antibiyotik reçete edilir.

Liposuction ameliyatının hemen ardından görünümünde tam bir düzelme olmayacağı gibi bir parça rahatsızlık yaşanması da normaldir. Her ne kadar yeni tekniklerle beraber ameliyat sonrası hissedilen rahatsızlıklar azalsa da ameliyatın ardından bir parça ağrı, yanma hissi, şişlik, kanama ve hissizlik gözlenebilir. Yaşanacak ağrı için ağrı kesici tabletler yeterli olacaktır. Tüm bu rahatsızlıklar her gün daha da azalarak kaybolacaktır.

İyileşme aşamalı bir süreçtir. Liposuction’dan birkaç saat sonrasında hastanın doktorunun önerisiyle ayağa kalkması ve yürütülmesi, ameliyat sahalarında oluşacak şişliklerin hızla gerilemesi ve bacaklarda oluşması muhtemel kan pıhtılarını önleyecektir. Genellikle ameliyat gecesi hastanede geçirilir, bir sonraki gün eve gönderilir. Ameliyattan yaklaşık bir hafta sonra hasta kendini daha iyi hissetmeye başlar ve işine geri dönebilir. Kanüller için yapılan kesilere atılan dikişler 1 hafta veya 10 gün içinde alınacaktır. Yıkanma genellikle bu dönemden itibaren mümkün olacaktır.

Zorlayıcı fiziksel aktivitelerden yaklaşık 1 ay kaçınılmalıdır. Morluklar 2-3 hafta içinde geçer, şişliklerin çoğu ilk 3 hafta içinde kaybolsa da yara iyileşmesi 6 aya kadar sürecek ve şişliklerin kalan kısmı bu süre içinde geçecektir. Bu nedenle liposuction ameliyatının sonucunun fark edilmesi için 4-6 hafta beklenmesi gerekecektir.

22 Ekim 2012 Pazartesi

Saç Ekimi Nedir?

Saç ekimi sonrasında hastanın dikkat etmesi gereken en birinci durum ekim yapılan bölgenin titizlikle korunmasıdır. Ekim yapılmış açık olan bölgeye hiçbir şekilde fiziksel bir etki olmamalıdır. Gece yatarken dahi ekim yapılmış tepe bölgesine yatılmamalı ve ense bölgesine koyulacak yüksekliklerle gece ekim yapılan bölgenin etkilenmemesi sağlanmalıdır.


Saç ekimi sonrasında kullanılan ilaçları da aynı şekilde doktorun dediği şekilde kullanılmalıdır. Bu ilaçlar sizin ameliyat sonrasını daha konforlu ve ağrısız geçirmenizi sağlayacaklar.
Saç ekimi ameliyatından bir gün sonra donör olarak kullanılan bölge ve ense bölgesinde ki bandajın alınması için tekrar gelirler. Bu bölgeye pansuman yapılarak temizlenir. Bölge kontrol edilip sorun olan birşeyin olup olmadığı belirlenir.


Saç ekimi ameliyatından 3 gün sonra ilk saç yıkaması klinikte yapılır. Hastalarımıza saçlarını 10 gün boyunca nasıl yıkayacakları anlatılır. Bu uygulama titizlikle yapılır. Saç ekiminden 10 gün sonra hastalarımıza ekim yapılan bölgeleri elleme konusunda izin verilir. Hasta biraz daha rahatlatılır.
Saç ekiminde en önemli günler ekim sonrası saç yıkamaya kadar olan kısımdır. Bu aralıkta hasta saç köklerini adeta çocukları imiş gibi bakmalı ve titizlik göstermesi gerekir. Saç ekimi sonrasında saçlar 1 ay içinde belirli bir kısmı veya hepsi dökülür. Bu doğal bir sonuçtur. Ayrıca saç ekimi için tam sonuç 6 ay dan sonra başlar.

19 Ekim 2012 Cuma

Hedefiniz Ne??

Kısa vadeli veya başardığın zaman dünyayı değiştirmeyecek amaçlara küçük hedefler diyorum ben. Küçük hedefler deyip geçme sakın, büyük amaçlara ulaşabilmek için seni yola çıkaran, ve o yolu katetme şevkini sana veren, çok önemli aşamalar bu küçük hedefler.

Attığın her adımda küçük hedeflerin olmalı.

Girişimcilikte amacım ne? Üniversite okurken amacım ne? AhmetKirtok.com’u okurken amacım ne? Sosyal medyada vakit geçirirken amacım ne? Üniversiteden sonra iş hayatında amacım ne? Kurmayı düşündüğüm internet işinde amacım ne? Önümüzdeki haftaki iş görüşmesinde amacım ne? Yarınki vereceğim konferansta amacım ne? gibi onlarca, yüzlerce soru büyük amaca giderken küçük hedeflerini belirlemene yardımcı olacak.

Şimdi büyük amacı unut, gelecek hayallerini bir kenara koy, heyecanını dizginle ve çok kısa vadede hayatında, senin için en önemli konuya karar ver.

Bu konu gerek iş gerekse özel hayatından herhangi bir konu olabilir. Ancak kısa vadede, başarmak istediğin, ya da çözüme ulaştırmak istediğin, bugünlerde kafanı kurcalayan ve senin için en önemli konu olmalı bu konu.

Bu kafanı kurcalayan konuda amacın ne?

Küçük hedeflerini belirle. Bu hedefler hem manevi hem de maddi hedefler olabilir. Rakamsal küçük hedefler, hem ölçümlenebilir hem de ulaşıldığında motive eder. Küçük hedeflerini belirlerken, rakamsal hedefler koymaktan çekinme.